23 Eylül 2009 Çarşamba

EuroBasket 2009'da iz bırakanlar



EuroBasket 2009'un ardından...
Polonya'da düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası EuroBasket 2009 İspanya'nın Sırbistan mağlup edip şampiyon olmasıyla sona erdi. EuroBasket 2009'da turnuvaya damgasına vuranlar, iz bırakanlar kimlerdi?..


MVP: Pau Gasol

EuroBasket 2009'un En Değerli Oyuncusu geçtiğimiz sezon NBA'de Los Angeles Lakers ile şampiyonluk yaşayan Pau Gasol oldu. İspanyol pivot, EuroBasket 2009'da takımının şampiyonluğa ulaşmasında büyük rol oynarken, pota altındaki dominasyonuyla turnuvanın en skorer oyuncusu oldu. Aktif basketbol yaşantısını sürdürmesine ve henüz 29 yaşında olmasına rağmen İspanya'nın gelmiş geçmiş en önemli basketbol efsaneleri arasında gösterilen Pau Gasol, turnuva boyunca 9 maçta forma giydi, maç başına 25,7 dakika oynadı 18,7 8,3 ribaunt 1,2 asist 2,2 blok 0,1 top çalma üretti. Pau Gasol, turnuvanın en skorer oyuncusu olmasının yanı sıra ribaunt, blok ve şut yüzdesi gibi kategorilerde en iyi istatistiğe sahip beş oyuncu arasında yer aldı.



Turnuvanın Beşi


Milos Teodosic (Sırbistan): EuroBasket 2009'u asist lideri olarak bitiren Teodosic, Sırbistan'ın finale ulaşmasında kuşkusuz en büyük pay sahiplerinden biriydi... Son iki yıldır formasını giydiği Olympiakos'da çok fazla süre alamamasına rağmen, EuroBasket 2009'daki performansıyla tüm dikkatleri üzerine çekti. Yarı finalde Slovenya'ya karşı gösterdiği mükemmel oyunla (32 sayı, 4 asist, 3 ribaunt, 2 top çalma) adeta takımını tek başına finale sırtladı. Teodosic, turnuva boyunca 9 maçta forma giydi, maç başına 25,4 dakika oynadı 14,1 sayı 5,2 asist 2,6 ribaunt 1,3 top çalma üretti.

Vassilis Spanoulis (Yunanistan): Theodoros Papaloukas ve Dimitris Diamantidis gibi Avrupa'nın en iyi guardlarından yoksun olarak turnuvaya katılan Yunanistan'da liderlik görevi Vassilis Spanoulis'e verilmişti. Spanoulis, turnuvanın en fazla top kaybı (maç başına 3,9 top kaybı) yapan oyuncusu olmasına rağmen takımının yarı finale ulaşmasında büyük pay sahibiydi. Kritik anlarda attığı sayılar ve rakip guardlar üzerinde kurduğu baskıyla oynadığı maçların en fazla öne çıkan oyunlarından biri olmayı başardı. Spanoulis, 9 maçta ortalama 31,3 dakika sahada kalarak 14,1 sayı 2,7 ribaunt 4,2 asist 0,1 blok 1,4 top çalma üretti.

Rudy Fernandez (İspanya): Sakatlığı sebebiyle turnuvanın ilk maçında Sırbistan'a karşı forma giyemeyen Rudy Fernandez, iyileşmesiyle birlikte çıktığı maçlarda İspanya'nın yüksek tempolu basketbol düzeninin en önemli parçalarından biri oldu. Atletik yetenekleri ve çok yönlü oyunuyla İspanya'yı sürekleyen oyuncular arasında yer alan Rudy Fernandez, turnuva boyunca 8 maçta oynadı, maç başına 28,4 dakika süre alıp 13,6 sayı 3,5 ribaunt 2,1 asist 0,3 blok 2,1 top çalma ortalamaları yakaladı.

Erazem Lorbek (Slovenya): Turnuvaya damga vuran oyuncularından biriydi... Takımının yarı finale ulaşmasında en büyük pay sahibiydi. Belkide Sırbistan'a karşı faul problemi yaşamasa takımını finale taşıyabilecekti... Erazem Lorbek, hiç şüphesiz turnuvanın en dominant oyuncuları arasında yer aldı. Bir uzuna göre yüksek top kontrolü, şut yenetekleri, post-up oyunlarıyla hem içeride, hem dışarıda kolay sayı bulmasıyla ve rakip uzunlara kurduğu büyük üstünlükle izleyenlere keyif verdi. Lorbek, 9 maçta 31,0 dakika ortalmayla 16,4 sayı 7,4 ribaunt 2,3 asist 0,6 blok 1,4 top çalma üretti.

Pau Gasol (İspanya): Turnuvanın MVP'si...


Dikkat Çekenler

Ersan İlyasova (Türkiye): Türkiye'nin taşıyıcı parçalarından biriydi... Türk Milli Takımı'nın skor, ribaunt, blok ve top çalma kategorilerinde birinci sırada yer alan oyuncusu olan Ersan İlyasova takımını yarı finale taşıyamadı ama, en iyi beşe seçilebilecek kadar iyi oynadı...

Sırbistan Milli Takımı: Turnuvanın yaş ortalaması en düşük takımıydılar ve final oynadılar. Milos Teodosic'i turnuvanın en iyi beşinde görsekte, Sırbistan takım halinde dikkat çekti ve gelecek yıllarda daha büyük başarılara namzet bir ülke olduğunu hatırlattı.

Slovenya Milli Takımı: Yarı finalde Sırbistan'a karşı son 1.30 dakikaya 6 sayı farkla önde girdiler ama, kaçırdıkları serbest atışlar ve Milos Teodosic'in tarihe geçecek bireysel performansıyla karşılaşıp finale ulaşamadılar. Slovenya, madalya kazanamasada turnuvanın en organize takımlarından biriydi ve oynadıkları basketbolla izleyenlere keyif verdiler.

Marcin Gortat (Polonya): Gortat, zorlu F Grubu'nda takımını çeyrek finale taşıyamasada, bireysel olarak ilk altı maçın en etkili oyuncularından biri oldu. Pota altındaki etkinliği ve takıma kattığı pozitif etkiyle dikkat çeken oyuncular arasında yer aldı.


Hayâl Kırıklıkları

Türkiye Milli Takımı: Turnuvada ilk beş maçını kazanıp, son topta Slovenya'ya yenilen ve bu yenilgiyle birlikte üst üste dört maç kaybeden Türkiye, turnuvanın en büyük hayâl kırıklıklarından birini yaşadı. EuroBasket 2009'da final oynayan İspanya ve Sırbistan'ı gruplarda yenmeyi başaran tek takım olan Türkiye, buna karşın şampiyona sonunda sekizinci sırada yer aldı.

Litvanya Milli Takımı: Avrupa'nın en önemli basketbol ekollerinden biri olan Litvanya, turnuva boyunca oynadığı altı maçtan sadece birini kazanabildi. EuroBasket 2011'e ev sahipliği yapacak olan Litvanya'da başta Linas Kleiza olmak üzere bireysel olarak da birçok oyuncu hayâl kırıklığı yaşattı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder