Şiddetten beslenenler sahne alınca...

Olaysız derbi olur mu?
Dün oynanan Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde maçın 40 dakikalık süresi bitene dek iki takımında gösterdiği mücadele ve kazanma isteği basketbolseverler için güzel bir haftasonu eğlencesiydi. 40 dakika bitti ve yine görmeye alıştırıldığımız nefret-hiddet-şiddet üçgeni ortaya çıktı!..

Türkiye'de neden stadyum ve spor salonları boş kalıyor diye konuşulur. Atmosferi gergin derbi maçlarının haricinde spor müsabaklarının tamamen dolu tribünler önünde oynandığı çok nadir rastlanan bir duruma dönüşmüştür. Çünkü tamamen gerginlik ve linç kültürüyle beslenen, "tribün geleneği" denilen alışkanlıklar silsilesi oluşturulmuştur. İzleyiciler için esas amacı eğlenmek olan spor müsabaklarının ölüm-kalım hadisesi halini alması, normal seyircileri stadlardan ve salonlardan uzaklaştırmış; emniyet birimlerinin sıkı önlemler aldığı birer sinir harbine istihale olmuştur.

Dün, iki uzatmaya giden, çekişmeli, izlemesi heyecanlı ve keyifli müsabakanın spor için orada olmayan insanlar tarafından berbat edilmesine birkez daha tanıklık ettik. Uzun uzun yazıp, olayları ve kişileri afişe etmenin bir manası yok. Çünkü sorun bireysel değil. Sorun zihinlerde, sorun zihniyette!..

Kulüp başkanları ve yöneticilerinin kendi tarafını savunmak için yanlışı doğru göstermeye çalıştığı ve insanların da buna çanak tuttuğu bir düzende tribünler boş kalmaya devam edecek! Zira işinde yorulan ve haftasonunda biraz dinlenip, eğleneceği uğraşları yapmak isteyen yüzbinlerce insan, binlerce aile spor müsabakalarından uzak duracak!

Sahaya giren, eline ne geçiyorsa fırlatan ve taraftarı olduğunu zannetiği kulübe "saha kapatma cezası" verilmesine sebep olan kişiler verdikleri zararı umursuyorlar mı?

Derbi de yine olay oldu!
Olaysız derbi olur mu?!