29 Haziran 2009 Pazartesi

Ergin Ataman'dan önemli açıklamalar...



Ataman, gündemi değerlendirdi
Efes Pilsen koçu Ergin Ataman, Basketbol Panorama'ya katıldı ve merak edilenlere açıklık getirdi.

Beko Basketbol Ligi'nde sezonu şampiyon olarak kapatan Efes Pilsen'in teknik adamı Ergin Ataman, Sky Turk'de katıldığı programda çarpıcı açıklamalara imza attı. Nejat Sayman'ın sunduğu 'Basketbol Panorama' da basketbol yazarlarının ve kamuoyunun sorularını yanıtlayan Ataman, şampiyonluk öyküsünden, milli takım, Federasyon Başkanı Turgay Demirel'e kadar birçok konuda özel açıklamalarda bulundu. En büyük hedefinin Efes'i Avrupa'da yukarı taşımak ve Final Four olduğunu vurguladı.


İşte Ataman'dan çarpıcı açıklamalar...

''OYUNCULARIM KAFAMIZDAKİNİN YÜZDE 90'INI GERÇEKLEŞTİRDİLER''
Uzun bir final serisi oynarken, kadroların ve coaching ağırlığını maçlar ilerledikçe daha iyi hissediyorsunuz. Bu uzun sürede yaptığınız hataların yanısıra rakibinizin eksiklerini de analiz etme şansı buluyorsunuz. Yardımcılarımla her pozisyonu tek tek analiz ettik. İki takımda o kadar denkdi ki, savunmalar hücumları kilitlemiş durumdaydı. Bu noktada en önemli ve ilk hücum kozumuz olan Charles Smith'i Ömer Onan gerçekten iyi savundu. Bu noktada eşleşmeleri değiştirerek karşı bir hamle yaptık. Oyun kilitlendiğinde ise Shumbert'i dışarı açtık. Rakibimizin sert savunmasını da pick and roll ile bertaraf ettik. Oyuncularım bizim düşündüğümüz taktilerin yüzde 90'ını gerçekleştirdiler.

''EN BÜYÜK HATAM SMITH'DE ISRAR ETMEKTİ''
Bu zorlu seride takımı elinizde tutabilmeniz için oyun disiplininden kesinlikle kopmamanız gerekiyor. 2-0 geriye düştüğümüzde o iki maçta da oyunu uzun bir süre önde götürdük. Belki bu maçlarda bazı değişiklik yapmamız lazımdı. En büyük hatamız; Charles Smith'de çok fazla ısrar etmemiz oldu. İkinci maçta oyuna topu sokmakta zorlandık ve top kaybettik. Yani o gün oyunda adeta dağıldık. Seride Charles Smith'in çok inişli çıkışlı bir grafiği oldu. Oyunun sertleştiği anlarda Fenerbahçeli oyuncular onu durdurdular. Ancak aynı Smith atletik özelliklerini iyi kullandı. Kollarının çok uzun olmasıyla yaptığı bloklar takımımıza dinamizm getirdi. Bize bazı konularda yeterince destek verdi. Smith'i yeni sezonda ise 10-15 dakika kenardan gelerek katkı sağlamasını çalışacağız. Nitekim verimli olduğu Real Madrid'de de sahada Mumbru ve Bullock oynuyor, kendisi kenardan gelip, takıma destek sağlıyordu.

''A.ŞAHENK'DE REVİZYON ŞART'
Avrupa'daki maçlarımızın aksine Türkiye Ligi'nde çok fazla bir seyircimiz bulunmuyor. Geçtiğimiz yıllarda Abdi İpekçi'de ciddi sıkıntılar yaşadık. Oyuncularım Ayhan Şahenk'de oynamaktan daha çok mutlu oluyorlar. Orada iyisiyle kötüsüyle bir atmosfer yakalamayı başardık. Bu salonda Fenerbahçe ile oynanan final serisine kadar maç kaybetmedik. Ancak Ayhan Şahenk Spor Salonu'nun da ciddi sorunları var. Yıllar geçtikçe bu güzel salon eskimiş. Işıklandırma ve soyunma odaları yetersiz. Euroleague'in 2010 kadar getirdiği minimum 5 bin seyirci kapasiteli salon kuralı bulunuyor. Açıkcası A.Şahenk'in en azından Euroleague standartlarına getirilmesi için çok ciddi revizyon yapılması gerekli. Darüşşafaka yönetimi ile kulübümüzün bir takım görüşmeleri var. Eğer görüşmeler olumsuz sonlanırsa bir başka arayışa da geçebiliriz. Bu salonda kafamızdaki gerçekleştirebilirsek, çok ciddi saha avantajları yakalayabiliriz. Bu noktada Darüşşafaka Cemiyeti'nden yardım bekliyoruz.

''DEVLET UYGUN BİR YERDE SALON İÇİN ARSA VERMELİ''
Bu arada salon için çalışmamız var. Belki 10 bin kişilik değil ama Türkiye Lig standarlarına uygun bir salon planlıyoruz. Euroleague için 10 bin kişilik salonun maliyeti arsa bedeliyle birlikte 30-35 milyon doları bulur ki, bu kulüp için pek rantabl bir proje olmaz. İstanbul'da ciddi bir ulaşım sorunu yaşanmayan bir bölgede Efes Pilsen'e devlette bir arazi tahsis ederse, böyle bir yatırım gerçekleştirilebilinir. Akatlar'daki salon belki konum açısından İstanbul'un en güzel salonlardan biri. Beşiktaş seyircisinin zaten bizim takıma bir sempatisi var. Ancak salonda Beşiktaşı'n sadece erkek ve bayan basketbol değil, voleybol takımlarının da yoğun bir çalışma programı var. Ayrıca salona isimini de veren sponsor Cola Turka bizim sektördeki ortağımız Coca Cola'nın da rakibi konumunda.

''REKABETİN OYUNCULAR DÜZEYİNDE OLMASI LAZIM"
Euroleague'in üst düzey takımlarına baktığınızda 6 yabancı, hatta 1-2 tane vatandaşlığına geçmis 7-8 yabancı oyunculu olduğunu görüyorsunuz. Bizdeki 3+2 yabancı kontenjanı oturdu. Avrupa'da üst sıraları hedeflerken 5+1 ile her hafta bu hafta kadrodan 1 oyuncu yoksun demek anlamı taşıyor. Bu da çok ciddi sıkıntılara neden oluyor. Bu rahatsızlık oyuncuya yansıyor ve Euroeague maçında performans düşüyor. Rekabetin oyuncular düzeyinde olması lazım.

''ATLETİK UZUNA İHTİYACIMIZ VAR''
Takım olarak Kerem Gönlüm'den farklı özelliklere sahip bir 4 numara arıyoruz. Kakiouzis'den daha atletizme ağırlık veren bir uzunu kadromuza dahil etmek istiyoruz. Bu noktada adımızla anılan ve benim de çok beğendiğim Ersan İlyasova keşke Avrupa'da oynamak isteyip, serbest olsa da biz de kadromuza katsak. O Avrupa'nın en iyi 4 numaralarından biri. Menajeriyle konuştuğumuzda ise NBA'ye dönme arzusunda olduğunu öğrendik. Marcus Haislip gibi bir atletik uzuna ihtiyacımız var. Zaten Kaya ve Kerem Gönlüm sırtı dönük oynayabiliyor. Tam bir 5 numara oan Mario Kasun'un yanısıra bizim için şut sokabilen, ribaund alıp, blok ve savunma yapan tam bir 4 numaraya ihtiyacımız var.

''DEMİREL'DEN SAYGI BEKLERDİK''
Son maçta orada çok tatsız olaylar oldu.Tam bir sinir savaşı yaşadık. 45-50 dakika soyunma odasında seyircinin salonu boşaltmasını bekledik. Biz kurumlar, seyircilere ve basına saygımızdan dolayı o yaşadığımızı yüksek strese rağmen, kupa törenine çıktık. Soyunma odasında bazı oyuncularım 'kupayı bize göndersinler' diye bir düşünceye sahipti ama biz bir basketbol markası olmanın ağırlığıyla oraya çıkıp kupamızı aldık. TBF'nin en yüksek düzey makamı olan Başkanı'nın kupayı vermesini isterdik. Am yine de kendisini çok sevdiğim Metin Şahin'den kupamızı aldık. Biz salonda kalarak ve bekleyerek herkese saygımızı gösterdik. Ama aynı saygıyı göremedik.

''BAŞKAN HATA YAPTIĞINI KABULLENMİYOR''
Aramızda çok fark var. Statü farkı var; O TBF Baskanı, bense bir antrenörüm. Başkan Turgay Demirel'in hoşuna gitmeyen durumum, doğruları hep söylemem ve Türk antrenörlerini başarıyla temsil eden biri olmamdı. Euroleague'de 2 Final Four, 1 Saporta Kupası Şmpiyonluğu ile sanırım Avrupa'da Ataman isimi bir marka. Hepimizin arkasında Aydın Örs var. Biz Türk basketbol ekolünün yaratıcısıyız. Milli Takımdaki oyuncuları biz yetiştirdik. Ben de bunu savunuyorum. Biz ekol yaratmışken, Milli Takımın başında bir yabancı antrenörü görmek biz Türk teknik adamlar için büyük bir saygısızlıktı. Zaten Tanjevic'in 2003'den bu yanan ortada aldığı başarılı bir sonuç ve bir madalya da yok. Hidayet, Mehmet Okur'lu kadrolarla Dünya 6.'lığı ve son iki Avrupa Şampiyonası'nda ilk 8'e giremeyen sonuçlara imza atıldı. Nedense bu şampiyonaların ardından gündem başka yerlere çekildi. Sayın Demirel'in ilk başkanlığındaki yeniliklere bir sözüm yok. Turgay Demirel'in hırslı bir insan ve hata yaptığını demek istemiyor. Ancak böyle bir tavır içinde olması da beni rahatsız ediyor.

Şampiyonluk sonrası bana kutlama mesajı atan TBF Yonetim Kurulu üyeleri vardı. Sayın Demirel, beni gördüğünde selam vermez. Türk basketbolu için yaptıklarımdan dolayı kendilerinden bir tebrik bile almadım.

''MİLLİ TAKIM İÇİN 5-6 TÜRK TEKNİK ADAM VAR''
Turkiye'de maalesef çeşitli görüşlerle etki altında bırakılmak isteniyor. Antrenörler bu konulara girmek istemiyor. Sezon öncesi coach seçimleri yapılarken, bazı tavsiyeler yapılıyor. Aydın Örs'ün görüşü bellidir. Biz Tanjevic'in emeğine saygılıyız. Fakat bizler bunu yapamıyoruz sadece Tanjevic yapıyor şeklinde yorum yapılmasına isyan ediyoruz. Kamuoyuna şunu sormak istiyorum. Fenerbahçe Ülker'in ilk beşine bakın. Madem bu kadar gençti Oğuz Savaş ve Ömer Aşık nerede peki ? Tanjevic çok ciddi markadır. Ama bugün Türkiye de en az 5-6 tane üst düzey Türk coach var. Milli takımda Türk teknik adamın bulunması Türk oyuncularının çok hoşuna giderdi.

''KAYA PEKER NEDEN YOK ?''
Milli Takımda 2 tane NBA'de final oynamış oyuncumuz vardı. Dünya Şampiyonu İspanya'nın en önemli kulüp takımı olan Barcelona'da başarıyla oynayan Ersan'ın yanısıra Euroleague'de mücadele eden Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker'de forma giymiş çok sayıda oyuncularımız var. Ama bütün bu kaliteli kadroya rağmen maalesef hala ışık yok. Son 2 Avrupa Şampiyonası'nda ilk 8'e giremedikçe ve madalya alamadıkça başarılı olduğumuz söylenemez. Sporda önemli olan sonuçtur. Bu kez Polonya'daki Avrupa Şampiyonası'nda madalya almamız, Dünya Şampiyonasında favori olduğumuzu göstermemiz lazım. Bu treni bu kez kaçırmamız lazım. Milli Takımda neden Kaya Peker yok da, sezonda verimli olmayan Cemal Nalga var. Geçmişte bir takım hatalar yapmış olabilir ama bunlar zaman zaman yaşanabilir. Bütün sezon savaşçı ruhuyla neler yapabileceğini göstermişken, sevgisizlik ortamı buna neden oluyor. Oturun Kaya ile bir konuşun. Bu arada gençlik opearasyonu varsa 32'lik Bekir neden milli takımda ?

''MİLLİ TAKIMDA PROFESYONELLİK OLMAZ''
Tanjevic'in geçmişteki kariyerine saygım var. Ama bugün biz Türk antrenörlerinden üstün olmadığını ilk kez sahada göstermek şansı yakaladım. Bizim ekol şampiyon olurken, ciddi bir üstünlük sağladık. Kupayı da kazandığımız görülürse, teknik olarak hiç de ondan aşağıda olmadığımız görüldü. Bu arada şayet bir kulüp takımı çalıştırıyorsam milli takımdan maaş almak bana biraz anlamsız geliyor. Milli Takım da yer almak ve çalışmak bir onurdur. Milli Takımda profesyonellik bana anlamsız geliyor. Herhangi bir takımda çalışmıyor ve 12 ay milli takımda calısırsanız doğal olarak bunun karşılığını alabilirsiniz.

Mehmet Okur'suz daha iyi oynayacağına inanıyorsanız bunun sonucunun sorumluluğunu da üstünüze alacaksınız. Önemli olan 2001'deki finalden sonra madalya kazanılmamış olmasıdır. Bir başarısızlık varsa sorumluluk oyuncuların değil teknik ekip ve yönetimindir. Milli takım bir sevgi ortamıdır. Türkiye Şampiyonluğu kadar oyuncularımın bana olan sevgi ve saygısı benim için herşeyden önemlidir. Yoksa isterseniz Kobe Bryant'ı getirin, yine basarılı olamazsdınız

''ENGİN'İ OYNATMAK İSTEDİM''
Engin Atsür'ün durumu tamamen bir idari mesele. Engin'i büyük ümitlerle transfer etmiştik ancak topuğunda kronik bir sakatlık baş gösterdi. Kulüp doktorları sezon sonunda ameliyat olmasını kendisine söylediler. Ancak bir an önce ameliyat olmak istemesiyle bir anlaşmazlık çıktı. 3-3.5 ayda iyleşti ama idari anlamda bir sıkıntılar oluştu. Sonuçta 4 aylık sezon kaybı vardı. Engin oynamak, ben de oynatmak istiyordum.

''İKİ HAYAL KIRIKLIĞIM OLDU''
Mario Kasun geçirdiği 5 aylık sakatlık nedeniyle takımdan erken kopunca benim açımdan ilk hayal kırıklığımı yaşadım. Özellikle Euroleague' için kendisini takımın en pahalı oyuncusu olarak transfer etmişken, Avrupa'yı erken kapadık. Bir diğer hayal kırıklığım ise Vujanic oldu. Onun Partizan ve Barça'daki haline ulaşacagına inanıyordum. Avrupa'daki en başarısızlığımız bu iki hayal kırıklığından kaynaklandı.

Turkbasket

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder